Ebeveynlik hakikaten de son aşama sıkıntılı ve zorlu bir süreç. Buna bağlı olarak çok fazla anne ve baba, çocuk yetiştirme süreçlerinde karşı karşıya geldikleri zorluklara mantıklı çözümler bulmak mecburiyetinde kalıyor. Ebeveynlik süreçlerinde meydana gelen en garip ve mantıklı ve akıllıca çözümlerden biri ise günümüzden oldukca uzun süre ilkin ortaya çıktı, yeni doğan bebekler ve leylekler hakkındaydı!
Bilhassa Batı dünyasında, cinsellik ve seks mevzusunda çekingen anne ve babanın, evlatlarının nereden geldikleri hakkında sorularına verdikleri en popüler cevap, “seni leylekler getirdi” oluyor. Leylekler, uzun bir süredir doğumla ilişkilendiriliyor, zor sorularla karşılaşan anne ve babanın yardımına yetişiyor. Hem de birtakım bilim adamlarına gore, yeni doğan evlatları leyleklerin getirmiş olduğu efsanesi, günümüzde de genel bir biçimde kullanılıyor. Pekala, bu garip efsaneleşmiş nasıl ortaya çıktı? Detaylara beraber bakalım…
“Seni leylekler getirdi” efsanesinin kökenleri Antik Yunan mitolojisindeki garip bir öyküye kadar uzanıyor
Mitolojiye gore doğum tanrıçası Hera, Gerana’yı, eşi Zeus’la ilişkisi olduğundan dolayı uzun boyunlu bir turnaya dönüştürür. Bir turnaya dönüştüğü halde yeni doğurduğu bebeğinden ayrılmak istemeyen Gerana, evladı bir battaniyeye sarıyor ve bebeği gagasında taşıyarak uçup gider.
İşte çok fazla uzmana gore yeni doğan bebeklerin leylekler tarafınca getirilmiş olduğu efsaneleşmiş, temelde Antik Yunan mitolojisindeki bu anlatıya dayanıyor. Sadece efsanenin süre içinde mühim bir değişikliğe uğramış olduğu da aşikâr. Pekala, Antik Yunan mitolojisindeki bebeğini gagasında taşıyarak gökyüzünde süzülen turna, nasıl oldu da leyleğe dönüştü?
Leylekler çeşit çeşit sebeplerden aile hayatıyla ve doğumla ilişkilendiriliyor
Bu sebeplerden en dikkat çekeni ise, leyleklerin insanlara yakın bölgelerde yaşamaları. Londra Üniversitesi Birkbeck Kolejinden Profesör Marina Warner bu durumla ilgili, “İnsanlara yakın yapılardaki yuvalarda yavrularına baktıkları için leylekler devamlı aile hayatıyla ilişkilendirilmiştir.” ifadelerini kullanıyor.
Warner, leyleklerin süre içinde bebekleri göllerden ve bataklıklardan gagalarıyla, anne babaları ise zor sorulardan varlıklarıyla kurtaran kahramanlara dönüştüğünü ifade ediyor…
Bebeklerin leylekler tarafınca ailelerine getirilmiş olduğu efsanesinin popüler hale gelmesinde Avrupa masallarının da büyük bir katkısı var
Uzmanlara gore bilhassa Hans Christian Andersen’in ilk defa 19. yüzyılın başlarına piyasaya çıkan “Leylekler” adlı masalı bu efsanenin popüler hale gelmesinde birinci derecede görevli. Uzmanlar bu masalın bilhassa İngilizce konuşan toplumlarda kısa süre içerisinde büyük bir başarı yakaladığını dile getiriyor. Bununla paralel olarak leylekler, Viktorya periyodu İngiltere’sinde evlatlarının cinsellik ve doğumla ilgili sorularından kaçınmak isteyen çekingen anne ve babalar için son derece işlevsel bir araca dönüşüyor.
Bebekler ve leylekler hakkında efsaneleşmiş günümüzde de genel bir biçimde anlatılıyor
Şu demek oluyor ki bilhassa Batı dünyasındaki çok fazla çocuk, günümüzde en azından bir müddet süresince kendilerinin ailelerine leylekler tarafınca getirildiğine inanarak büyüyor. Öyleki ki “doğum lekesi” ile dünyaya gelen birtakım küçüklere bu lekelerin aslen bir “leylek ısırığı” bulunduğunu söyleyen aileler bile var. New York Kent Üniversitesi Halk Sağlığı Okulunda cinsel sıhhat alanında doçent olan Spring Chenoa Cooper’a gore leylek efsanesinin günümüzde de genel olmasının son aşama rahat bir sebebi var.
Cooper, bu mevzu hakkında “Bunun bir sebebi, pek çok ebeveynin bilimsel olanı, ne süre ve nasıl konuşacağından hâlâ güvenli olmaması. Çok fazla şahıs çocuklarına seksi nasıl açıklayacaklarını bilmiyorlar.” ifadelerini kullanıyor. Bununla beraber günümüzde çekingen anne ve babaların, evlatlarının sıkıntılı sorularından kurtulmak için yardım aldıkları canlılar yalnız leylekler değil.
Batı dünyasında, bebeklerin “kabak tarlalarında yetiştiğine” dair anlatı da son derece popüler
Uzmanlar bu anlatının ekinlerle doğurganlık içinde bir bağlantı kurulması sebebiyle ortaya çıktığını düşünüyor.
Uzmanlara gore küçüklere leylek efsanesinin anlatılması birtakım negatif durumların yaşanmasına niçin oluyor
Birtakım uzmanlar kökenleri Antik Yunan mitolojisine kadar uzanan “seni leylekler getirdi” efsanesinin, günümüzdeki çocuklar için son aşama “kafa karıştırıcı” olabileceğini ifade ediyor. Sadece efsanenin tehlikeleri bununla sınırı olan değil.
Spring Chenoa Cooper, bu biçim üstü kapalı anlatımların, cinsellik hakkında birtakım yanlış bilgilere ve inanışlara yol açabileceğini buna bağlı olarak da cinsel sıhhat üstünde negatif neticeleri olabileceğini ifade ediyor. Öte taraftan leylek efsanesi, cinsellik hakkında konuşmayı zorlaştırarak cinsel hücum şeklinde kabahat unsurlarının ortaya çıkmasına da niçin olabiliyor.
